Üniversite ona bir burs verdi.
- The college granted him a scholarship.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir.
- Granted, watching TV can be relaxing.
You haven't been a very good father. Granted..