used to affirm, indicate agreement, or consent

listen to the pronunciation of used to affirm, indicate agreement, or consent
English - Turkish

Definition of used to affirm, indicate agreement, or consent in English Turkish dictionary

all right
tamam

Ben şimdi tamamen iyiyim. - I am quite all right now.

Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı. - If Bob had taken my advice, everything would be all right now.

all right
olur

Bunu yaparsam sorun olur mu? - Is it all right if I do this?

Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu? - Is it all right if I leave early this afternoon?

all right
fena değil
all right
doğru

Burada bir flaş kullanmak doğru mu? - Is it all right to use a flash here?

Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu? - Is it all right if I leave early this afternoon?

all right
(Konuşma Dili) tamam tamam
all right
(Konuşma Dili) başarılı
all right
bir şeyi yok
all right
iyi durumda
all right
sağlıklı
all right
hay hay
all right
yolunda

Burada her şey yolunda mı? - Is everything all right out here?

Şimdiye kadar her şey yolunda. - It is all right so far.

all right
(Konuşma Dili) eh işte
all right
(Konuşma Dili) rahatı yerinde
all right
(Konuşma Dili) kabul edilebilir
all right
(Konuşma Dili) tatminkar
all right
(Konuşma Dili) kuşkusuz ki
all right
yakşı yağdayda
all right
idare eder
all right
zarar görmemiş
all right
peki
English - English
alrighty

Alrighty, let's go then.

all right

All right, let's go then.

used to affirm, indicate agreement, or consent
Favorites