Bu, günümün önemli olayıydı.
- This was the highlight of my day.
O lisede, spor, derslerden daha önemlidir.
- At that high school, sports is more important than academics.
Norveççe, İsveççe ve Danimarkaca karşılıklı olarak yüksek derecede anlaşılabilirdir.
- Norwegian, Swedish and Danish are mutually intelligible to a high degree.
Üniversite ona en yüksek dereceyi bahşetti.
- The university conferred its highest degree on him.