used informally

listen to the pronunciation of used informally
English - Turkish

Definition of used informally in English Turkish dictionary

thick
kalın

Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın. - The ice is thick enough to walk on.

Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı? - Has your neck thickened during the previous year?

thick
keşif
thick
{s} yoğun

Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi. - The flight was cancelled because of the thick fog.

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük. - We walked through thick bushes.

blockheaded
ahmak
boneheaded
mankafa
thick
kaplı

Zemin kalın bir halı ile kaplıdır. - The floor is covered with a thick carpet.

Gemi, kalın sisle kaplı, şafakta yola çıktı. - The ship, covered in thick fog, set sail at dawn.

thick
{s} koyu

Koyu, kremalı mantar çorbası severim. - I love thick, creamy mushroom soup.

Onun koyu makyajı iğrençtir. - Her thick makeup is disgusting.

thick
en hareketli an
thick
katı
thick
{s} sisli
thick
{s} boğuk
thick
{s} sık

Orman sık ve aşılmazdı. - The forest was thick and impenetrable.

Kar o kadar sık düşmeye başladı ki küçük çocuk kendi elini göremedi. - The snow began to fall so thickly that the little boy could not see his own hand.

boneheaded
aptal
thick
{i} en çok olduğu yer
thick

Kar o kadar sık düşmeye başladı ki küçük çocuk kendi elini göremedi. - The snow began to fall so thickly that the little boy could not see his own hand.

Orman sık ve aşılmazdı. - The forest was thick and impenetrable.

thick
{i} en heyecanlı yeri
thick
ahmak
thick
{s} yakın (arkadaş)
thick
dil tutulur gibi telaffuz olunan
English - English
blockheaded
thickheaded
thick
boneheaded
used informally

    Hyphenation

    used in·for·mal·ly

    Turkish pronunciation

    yuzd înfôrmıli

    Pronunciation

    /ˈyo͞ozd ənˈfôrməlē/ /ˈjuːzd ɪnˈfɔːrməliː/
Favorites