use, utilise, employ in a particular situation

listen to the pronunciation of use, utilise, employ in a particular situation
English - Turkish

Definition of use, utilise, employ in a particular situation in English Turkish dictionary

apply
{f} uygulamak

Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz. - If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.

apply
{f} başvurmak

Başvurmak için bizzat gitmelisin. - In order to apply, you have to go in person.

İki dilli gençler başvurmak için teşvik edilmektedir. - Bilingual teenagers are encouraged to apply.

apply
{f} sürmek
apply
{f} uygun olmak
apply
(Kanun) uygulanmak
apply
{f} gitmek (birine)
apply
koymak
apply
kullanmak
apply
uygula

Yasa bu durumda uygulanmaz. - The law doesn't apply to this case.

Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz. - This rule doesn't apply to first-year students.

apply
özünü vermek
apply
etkili olmak
apply
tatbik etmek
apply
apply oneself to something kendini bir
apply
ait olmak
apply
ayırmak
apply
taalluk etmek
apply
hasretmek
apply
yaklaştırmak
English - English
apply
use, utilise, employ in a particular situation
Favorites