Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

upright, standing vertically or directly perpendicular from a surface

listen to the pronunciation of upright, standing vertically or directly perpendicular from a surface
English - Turkish

Definition of upright, standing vertically or directly perpendicular from a surface in English Turkish dictionary

erect
{f} dikmek
erect
{f} kurmak
erect
dikilmiş

Anıt seçkin filozof onuruna dikilmiştir. - The monument was erected in honor of the eminent philosopher.

erect
oluşturmak
erect
(Tıp) erekt

Tom erektil disfonksiyondan muzdarip. - Tom suffers from erectile dysfunction.

erect
(penis/göğüs uçları) dik
erect
inşa etmek

Kum torbaları sele karşı korumak için geçici bir duvar inşa etmek için kullanılabilir. - Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.

erect
kaldır,v.dikleş: adj.dik
erect
{s} dimdik
erect
dikmek ikame etmek
erect
erectness dik duruş
erect
bir

Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme. - Don't lend money to someone who can't have a morning erection.

Sezar, Kleopatra'nın altından bir heykelini dikti. - Caesar erected a golden statue of Cleopatra.

erect
(Tıp) Yükseltmek, kaldırmak, dikleştirmek, dik hale getirmek
erect
yapak
erect
{s} ereksiyon halinde
erect
(Mukavele) inşa etmek; dikmek; dik
erect
{f} kurmak; yapmak; inşa etmek
erect
(Tekstil) yapmak, kurmak
erect
eğilmeyerek
English - English
erect
upright, standing vertically or directly perpendicular from a surface

    Hyphenation

    upright, stand·ing ver·ti·cal·ly or di·rect·ly per·pen·di·cu·lar from a sur·face

    Pronunciation

Favorites