O, zaman zaman beni ziyaret etti.
- He occasionally visited me.
Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu.
- The mother occasionally reread her son's letter.
Onlar bazen buraya gelir.
- They come here occasionally.
Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler.
- Teachers should occasionally let their students blow off some steam.
Robert ara sıra beni ziyaret eder.
- Robert occasionally visits me.
Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.
- We will visit you occasionally.