unwilling or unable to compromise, hostile, opposed; incompatible

English - Turkish

Definition of unwilling or unable to compromise, hostile, opposed; incompatible in English Turkish dictionary

Related Terms

irreconcilable

{s} uzlaşmaz

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı. - Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.

irreconcilable

uzlaştırılamaz

irreconcilable

{i} uzlaşmaz kimse

irreconcilable

{s} barıştırılamaz

irreconcilable

{i} çoğ. uyuşmayan fikirler

irreconcilable

{s} bağdaşmaz

English - English

Definition of unwilling or unable to compromise, hostile, opposed; incompatible in English English dictionary

{s} irreconcilable

Hyphenation

un·will·ing or un·a·ble to compromise, hostile, opposed; in·com·pa·ti·ble