unvollständig

listen to the pronunciation of unvollständig
German - Turkish
bitmemiş, eksik, bölük pörçük
inkomplet
eksik olarak
tamamlanmamış
bölük pörçük
unvollstandig
eksik
English - Turkish

Definition of unvollständig in English Turkish dictionary

fragmental
parçalı
fragmental
kopmuş parçalardan oluşan
fragmentary
parça parça
fragmentary
bölük börçük
fragmentary
eksik
fragmentary
yarım yamalak
imperfectly
kusurlu olarak

Aşk kusurlu olarak sever. - Love loves imperfectly.

fragmental
{s} parçalar halinde
fragmental
{s} tamamlanmamış
fragmental
{s} parçalardan oluşmuş
fragmentary
{s} kısım kısım
fragmentary
{s} parçalar halinde
fragmentary
{s} tamamlanmamış
fragmentary
{s} bölük pörçük
incomplete
{s} eksik

Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir. - The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.

O eksik olarak oluşan kalp kapağı ile doğdu. - He was born with an incompletely formed heart valve.

German - English