German - Turkish
Definition of unversehrt in German Turkish dictionary
- zararsız, ziyansız, sağlam, başına bir şey gelmemiş
- yarasız
- ziyansız
English - Turkish
Definition of unversehrt in English Turkish dictionary
- intact
- {s} bozulmamış, dokunulmamış, el sürülmemiş; sağlam, eksiksiz
- intact
- (Tıp) intakt
- intact
- (Ticaret) zarar görmemiş
- intact
- şen
- in one piece
- sağlam
- in one piece
- hasar görmemiş
- intact
- bütün
- intact
- bozulmamış
Binalar selden sonra hâlâ bozulmamıştı.
-The buildings were still intact after the flood.
- intact
- tam
- inviolate
- bozulmamış
- in one piece
- tek parça
- intact
- {s} el değmemiş
- intact
- {s} dokunulmamış
Sami'nin kilitleri hala dokunulmamıştı.
-Sami's locks were still intact.
- intact
- (Biyoloji) sağlam
Çoğu bakirenin sağlam bir kızlık zarı vardır.
-Most virgins have an intact hymen.
Sami'nin kilitleri hala sağlamdı.
-Sami's locks were still intact.
- inviolate
- (sıfat) bozulmamış, çiğnenmemiş, kutsal
Related Terms
German - English
Definition of unversehrt in German English dictionary
- inviolate
- sound
- in one piece
- unscathed
- intact
- unhurt
- unharmedly
- unbruised
- unharmed
- intactly
- unbrokenly
- unmaimed
- unversehrt davonkommen
- to escape unharmed
- Du bekommst es unversehrt wieder zurück.
- I'll return it to you safely
- Für die entführten Kinder wurde Lösegeld bezahlt und sie kehrten unversehrt nach
- The kidnapped children were ransomed and returned home unharmed