until now; previously; yet

listen to the pronunciation of until now; previously; yet
English - Turkish

Definition of until now; previously; yet in English Turkish dictionary

so far
şimdiye kadar

Biz şimdiye kadar bunun üstesinden gelemedik. - We haven't been able to handle this so far.

Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız. - Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.

so far
şu ana kadar

O, şu ana kadar oldukça mutlu. - So far, he has been extremely happy.

Şu ana kadar okulda iyi gidiyorsun. - You have been doing well at school so far.

so far
belirli bir yere kadar
so far
belirli bir mesafe
so far
o kadar uzak

Sadece o kadar uzaklaşabilirsin. - You can only go so far.

so far
buraya kadar
so far
şimdiye dek

Şimdiye dek harika bir hayat yaşadım. - I've had a great life so far.

so far
bu zamana dek
so far
belirli bir yere kadar; belirli bir mesafe: They can only go so far before they run out of gas. Benzin tükeninceye kadar
English - English
so far

How is your driving lessons? - So far, pretty good.

until now; previously; yet
Favorites