Gömülü hazineyi arıyorduk.
- We were looking for buried treasure.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.
- I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
- Tom wanted to be buried beside his dogs.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.
- J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
Tom silahını paltosunun altında gizledi.
- Tom concealed his pistol under his coat.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.