Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
- Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.
Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
- Tom wanted to be buried beside his dogs.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Buraya altın barlarını kim gömdü.
- Who buried the gold bars here?
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.
Tom silahını paltosunun altında gizledi.
- Tom concealed his pistol under his coat.
O, bir tezgahtar olduğu gerçeğini gizlemişti.
- She concealed the fact that she used to be a salesgirl.