English - Turkish
Definition of unstable and evaporates easily in English Turkish dictionary
- kararsız ve kolayca buharlaşarak havaya
- volatile
- (Mühendislik) uçucu
- volatile
- değişken
Durum değişken görünüyor.
-The situation sounds volatile.
Jeopolitik durum çok değişkendir.
-The geopolitical situation is very volatile.
- volatile
- (Tıp) volatil
- volatile
- gaza dönüşebilen
- volatile
- maymun iştahlı
- volatile
- (sıvı) uçucu
- volatile
- kısa süreli
- volatile
- (Borsa) değişkenlik
- volatile
- uçar
- volatile
- {s} buharlaşan
- volatile
- {s} patlamaya hazır (durum)
- volatile
- hafif meşrep
- volatile
- buharlaşabilen
- volatile
- {s} dönek
- volatile
- uçucu,v.uçucu ol: adj.oynak
- volatile
- {s} gelgeç
- volatile
- (sıfat) uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç, havai, dönek
- volatile
- oynak
Onun, kız kardeşiyle çok oynak bir ilişkisi vardı.
-She had a very volatile relationship with her sister.
Şu anki jeopolitik durum çok oynaktır.
-The current geopolitical situation is very volatile.
Related Terms
English - English
Definition of unstable and evaporates easily in English English dictionary
- volatile
unstable and evaporates easily
Hyphenation
un·sta·ble and evaporates eas·i·lyTurkish pronunciation
ınsteybıl ınd iväpıreyts izıliPronunciation
/ənˈstābəl ənd ēˈvapərˌāts ˈēzəlē/ /ənˈsteɪbəl ənd iːˈvæpɜrˌeɪts ˈiːzəliː/
Resimler
History
Favorites