Tom son derece çekingen.
- Tom is extremely unsociable.
Ben çekingen olabilirim ama bu, insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- I may be unsociable, but it doesn't mean I don't talk to people.
Tom'u hasmane bulduğuna şaşırdım. O her zaman benim için mükemmel bir dosttu.
- I'm surprised you find Tom unfriendly. He's always been perfectly friendly to me.
Tom hasmane görünüyor.
- Tom seems unfriendly.
Tom samimiyetsizdi, değil mi?
- Tom was unfriendly, wasn't he?
Öğretmen samimiyetsiz.
- The teacher is unfriendly.
Onun düşmanca bir tutumu vardı.
- She had an unfriendly attitude.
Tom düşmanca görünüyor.
- Tom seems to be unfriendly.
Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir.
- Old homes, especially traditional Japanese ones, can be damp and unfriendly to modern life.
Patronun bu hafta niçin çok soğuk olduğunu anlayabiliyor musun?
- Can you figure out why the boss is so unfriendly this week?