unresolved contention for the use of a resource

English - Turkish

Definition of unresolved contention for the use of a resource in English Turkish dictionary
deadlock: açmaz
deadlock: Kaynak Bekleme
deadlock: kördüğüm
deadlock: çözümlenemeyen anlaşma
deadlock: karşılıklı kilitlenme
deadlock: sürme dilli kilit
deadlock: çözümsüzlük
Sami'nin ilk duruşması çözümsüzlükle bitti. - Sami's first trial ended in a deadlock.
deadlock: (Bilgisayar) ölükilit
deadlock: sürgü kilit
deadlock: hareketin tamamen durması
deadlock: Kilitlenme
deadlock: çözümlenemeyen anlaşmazlık
deadlock: {f} tıkanmak
deadlock: (isim) durgunluk; çıkmaz; tıkanıklık
deadlock: {f} çıkmaza girmek
deadlock: {f} yerinde saymak
deadlock: çıkmaz iki taraflı karşı koymanın sonucu olarak her iki tarafın hareketsiz kalışı çıkmaza sokmak
deadlock: {i} tıkanıklık

English - English

Definition of unresolved contention for the use of a resource in English English dictionary: deadlock

unresolved contention for the use of a resource

Hyphenation

un·re·solved con·ten·tion for the use of a re·source

ınrîzälvd kıntenşın fôr dhi yus ıv ı risôrs

/ənrəˈzälvd kənˈtensʜən ˈfôr ᴛʜē ˈyo͞os əv ə ˈrēsôrs/ /ənrɪˈzɑːlvd kənˈtɛnʃən ˈfɔːr ðiː ˈjuːs əv ə ˈriːsɔːrs/

History

Favorites