English - Turkish
Definition of unrelated and unspecialized. crossing a range or mixture of specialties in English Turkish dictionary
- eclectic
- {s} seçme
- eclectic
- {s} derleme
- eclectic
- (Tıp) Çeşitli kaynaklardan seçilen veya toplanan
- eclectic
- felsefe ve sanatta belirli bir inancı olmayıp çeşitli fikirler ve üsluplar içinden kendine uygun gelenleri seçen kimse
- eclectic
- çeşitli sistem ve kaynaklardan derlenmiş
- eclectic
- (Dilbilim) seçmeli
- eclectic
- derleyen
- eclectic
- çeşitli kaynaklardan derlenmiş
- eclectic
- seçme şeylerden ibaret
- eclectic
- (Tıp) Eklektisizm'le ilgili
- eclectic
- {s} (Felsefe) seçmeci, seçmeciliğe ait. i., (Felsefe) seçmeci
- eclectic
- eklektik
Tom'un eklektik bir müzik zevki var.
-Tom has an eclectic taste in music.
- eclectic
- değişik sistem ve fikirler
- eclectic
- {s} seçen
Related Terms
English - English
Definition of unrelated and unspecialized. crossing a range or mixture of specialties in English English dictionary
- eclectic
unrelated and unspecialized. crossing a range or mixture of specialties
Hyphenation
un·re·la·ted and unspecialized. cross·ing a range or mix·ture of specialtiesPronunciation
Resimler
Favorites