Tom kutuyu açık bıraktı.
- Tom left the box unprotected.
Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok kısmını korumasız bırakmış gibi görünüyordu.
- The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.
Senin bilgisayarın tamamen korumasız.
- Your computer is completely unprotected.
Nobody can edit the accounting spreadsheet until you unprotect it.