unpleasantly rough to the touch or other senses

listen to the pronunciation of unpleasantly rough to the touch or other senses
English - Turkish

Definition of unpleasantly rough to the touch or other senses in English Turkish dictionary

harsh
sert

O sert bir eleştirmen. - He is a harsh critic.

Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur. - The prouder the individual, the harsher the punishment.

harsh
{s} haşin

1880'lerde burası haşin bir sınır kasabasıydı. - In the 1880's, this was a harsh frontier town.

Deniz haşin bir metrestir. - The sea is a harsh mistress.

harsh
{s} kırıcı

Kırıcı bir dil kullanmayın. - Don't use harsh language.

harsh
huysuzca
harsh
terslik
harsh
haşinlik
harsh
{s} ağır

Teslim şartları ağır idi. - The surrender terms were harsh.

harsh
harshly sertçe
harsh
{s} kulakları tırmalayan
harsh
{s} acı

Tom'un acımasız olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is harsh.

Fadıl, zarif Leyla'yı acımasız bir dünyadan kurtarmak istedi. - Fadil wanted to save the delicate Layla from a harsh world.

harsh
fazla zorlama
harsh
dağlı
harsh
cırlak
harsh
(renk) cırtlak
harsh
duyuları yıpratıcı
harsh
kaba

Beni çok kaba şekilde yargılama. - Don't judge me too harshly.

harsh
{s} kaba, haşin, ters, huysuz
English - English
harsh
unpleasantly rough to the touch or other senses

    Hyphenation

    unpleasantly rough to the touch or oth·er senses

    Turkish pronunciation

    ınplezıntli rʌf tı dhi tʌç ır ʌdhır sensîz

    Pronunciation

    /ənˈplezəntlē ˈrəf tə ᴛʜē ˈtəʧ ər ˈəᴛʜər ˈsensəz/ /ənˈplɛzəntliː ˈrʌf tə ðiː ˈtʌʧ ɜr ˈʌðɜr ˈsɛnsɪz/
Favorites