O, parmağıyla onu işaret etti.
- She pointed her finger at him.
Öğretmen tahtaya işaret etti.
- The teacher pointed to the blackboard.
Ben şirketin iflas ilan etmesine kesin bir biçimde karşıyım.
- I am categorically opposed to the company declaring bankruptcy.
Kesin bir şekilde reddettim.
- I categorically refused.
Çok kategorik olmak istemiyorum!
- I don't want to be too categorical!