unmöglich

listen to the pronunciation of unmöglich
German - Turkish
(Gramer) mümkün olmayan, gayri kabil
{'unmöklih} olanaksız
imkansız

Ama bu imkansız, Bay Profesör. - Aber das ist unmöglich, Herr Professor.

Hayat böyledir işte! Hiçbir şey kolay değil ve hiçbir şey imkansız değil. - Das Leben ist so! Nichts ist einfach und nichts ist unmöglich.

mümkün değil
olanaksız
olamaz
English - Turkish

Definition of unmöglich in English Turkish dictionary

impossible
{s} olanaksız

O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu. - She found it impossible to understand what he was saying.

Amerikalılar için seni seviyorum demek çok kolay ama Çince'de bunu yapmak olanaksızdır. - It's so easy for Americans to say I love you and it's impossible to do this in Chinese.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız. - It is utterly impossible to finish the work within a month.

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
ımpossible
imkânsız
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz