unless; except; introducing a clause

listen to the pronunciation of unless; except; introducing a clause
English - Turkish

Definition of unless; except; introducing a clause in English Turkish dictionary

without
olmadan

Elektrik ve su olmadan hayat olmaz. - There is no life without electricity and water.

Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi. - Farragut captured New Orleans without a fight.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm. - I thought I could do it without anybody's help.

Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi. - Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamayız. - We can't do this without him.

Biz o olmadan gitmek zorunda kalabiliriz. - We may have to go without her.

without
onsuz

Onsuz yaşamayı öğrendim. - I learned to live without her.

Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim. - Tell me what you need and I'll tell you how to get along without it.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım. - I couldn't have done that without your help.

Tom sizin izniniz olmadan gitmedi. - Tom wouldn't leave without your permission.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
English - English
without
unless; except; introducing a clause
Favorites