unintended, inadvertent; unknowing, unaware

listen to the pronunciation of unintended, inadvertent; unknowing, unaware
English - Turkish

Definition of unintended, inadvertent; unknowing, unaware in English Turkish dictionary

unwitting
bilmeden yapılan
unwitting
{s} kasıtsız
unwitting
{s} isteyerek/mahsus
unwitting
{s} habersiz
unwitting
{s} farkında olmayan
unwitting
{s} ne yaptığının farkında olmayan: an unwitting helper yardımcı olduğunun farkında olmayan bir yardımcı
unwitting
farkında olmadan

Farkında olmadan ona tamda bilmek istediğini anlattı. - Unwittingly, he told her exactly what she wanted to know.

Farkında olmadan ona bilmek istediğinin hepsini anlattı. - Unwittingly he told her all that she wanted to know.

unwitting
bilme yerek
unwitting
unwittinglyistemeyerek
English - English
{s} unwitting