English - Turkish
Definition of unfavorably known to the general public in English Turkish dictionary
- notorious
- {s} adı çıkmış
Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.
-The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.
O adı çıkmış bir yalancı.
-He's a notorious liar.
- notorious
- kötü şöhretli
Tom iyi tanınmış ve kötü şöhretlidir.
-Tom is well-known and notorious.
Karasakal kötü şöhretli bir İngiliz korsandı.
-Blackbeard was a notorious English pirate.
- notorious
- {s} dile düşmüş
- notorious
- mahut
- notorious
- kötü tanınmış
2011 yılının kötü tanınmış deyimi Kebap cinayetleridir.
-The notorious expression of the year 2011 is Kebab murders.
- notorious
- namlı
- notorious
- notoriously dile düşmüş olarak
- notorious
- kötülüğüyle ün salmış
Related Terms
English - English
Definition of unfavorably known to the general public in English English dictionary
- notorious
unfavorably known to the general public
Hyphenation
un·fa·vor·a·bly known to the gen·er·al pub·licTurkish pronunciation
ınfeyvırıbli nōn tı dhi cenrıl pʌblîkPronunciation
/ənˈfāvərəblē ˈnōn tə ᴛʜē ˈʤenrəl ˈpəblək/ /ənˈfeɪvɜrəbliː ˈnoʊn tə ðiː ˈʤɛnrəl ˈpʌblɪk/
Resimler
Favorites