Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
- A strange marine creature was found recently.
Onun düğünü hakkında bir şey bilmemen tuhaf.
- It is strange that you know nothing about her wedding.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
O bana biraz garip geldi.
- It's a bit strange to me.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Bu hikaye kulağa acayip gelebilir ama tamamen gerçektir.
- This story may sound strange, but it's absolutely true.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- There's something strange about this house.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.