O, elimden sıkıca tuttu.
- She held on to my hand tightly.
Ben ona sıkıca sarıldım.
- I hugged her tightly.
Bu pantolonlar oldukça dar. Diğer bedenleri deneyebilir miyim?
- These jeans feel too tight. May I try on another size?
Göğsümde tatsız bir daralma hissettim.
- I felt an uncomfortable tightness in my chest.
Don't do that. That's tight.