O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
Bu kitap belirli bir değere sahiptir.
- This book has a certain value.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.
- You can certainly swim in the lake, but there is no sense in doing so.
Ted'in oyunu kazanacağı belliydi.
- Ted was certain of winning the game.
Bizim sınıfta belli bir çocuktan etkileniyorum.
- I am attracted to a certain boy in my class.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
- I met her on a certain winter day.
Ben herhangi bir hata yapmadığımdan oldukça eminim.
- I'm pretty certain I haven't made any mistakes.