Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
- Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
Ani hareket yapmayın.
- Don't make abrupt moves.
Beklenmedik soru karşısında kafası karışmıştı.
- He was confused by the abrupt question.
Buharlı tren aniden durdu.
- The steam train abruptly stopped.
O aniden sözümüzü kesti.
- He interrupted us abruptly.
Yesterday, I was on my way home when I unexpectedly met my ex-girlfriend.
- Gestern befand ich mich auf dem Heimweg, als ich unerwartet meine Ex traf.
I met him quite unexpectedly.
- Ich traf ihn völlig unerwartet.