unehrlich

listen to the pronunciation of unehrlich
German - Turkish
{'un-e: rlih} namussuz; hilekâr
dürüst olmayan
sahtekarca
English - Turkish

Definition of unehrlich in English Turkish dictionary

crooked
{s} çarpık çurpuk
crooked
eğri

Eğri büğrü ağaç bile gölge verir. - Even crooked tree gives shade.

crooked
{s} çarpık

Benim çarpık dişlerim var. - I have crooked teeth.

Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık. - My nose is really big, and it's crooked as well.

crooked
{s} eğri büğrü

Eğri büğrü ağaç bile gölge verir. - Even crooked tree gives shade.

crooked
{s} yamuk yumuk
crooked
çalık
crooked
(Diş Hekimliği) çapraşıklık
crooked
eğri çarpık
crooked
kıvrılmış
crooked
{s} deforme olmuş
crooked
{s} dolandırıcı
crooked
{s} hilekâr
crooked
yamuk
crooked
namussuz
crooked
{s} k.dili. dolandırıcı, üçkâğıtçı, düzenbaz, hilekâr
crooked
{s} virajlı
crooked
bükül/bük
crooked
{s} sahtekâr

Sami sahtekar bir polisti. - Sami was a crooked cop.

crooked
{f} bük: adj.eğri
crooked
{s} kargacık burgacık
German - English
false, insincere
on the crook
dishonest (person not telling the truth)
crooked
uncandid
unfrank
disingenuous
foully
dishonestly
dishonest

I would rather be poor than make money by dishonest means. - Ich würde lieber arm sein, als auf unehrliche Art Geld zu verdienen.

The man strikes me as being dishonest. - Der Mann dünkt mich unehrlich.

unehrlich erworbenes Geld
dirty money
zu jemandem unehrlich sein
to be dishonest with somebody