Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

understanding, skill, learning, notice

listen to the pronunciation of understanding, skill, learning, notice
English - Turkish

Definition of understanding, skill, learning, notice in English Turkish dictionary

knowledge
{i} bilgi

Seyahat, insanları bilgili yapar. - Traveling makes people knowledgeable.

Bilal bilgili bir kişidir. - Bilal is a person of knowledge.

knowledge
kanaat
knowledge
to my knowledge bildiğim kadar
knowledge
enformasyon
knowledge
{i} bilim

Bilimsel bilginin dağıtımı önemlidir. - The dissemination of scientific knowledge is essential.

Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır. - With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.

knowledge
intuitive knowledge hisle edinilen bilgi
knowledge
{i} anlama
knowledge
take knowledge of biri hakkında anlamak
knowledge
{i} haber

Mary annesinden habersiz kek yaptı. - Mary made a cake without her mother's knowledge.

knowledge
{i} irfan
knowledge
bildiğime göre
knowledge
eski cinsi münasebet
knowledge
{i} tecrübe

Onun bilgisi ve tecrübesi var. - He has knowledge and experience.

knowledge
{i} malumat
knowledge
this branch of knowledge ilmin bu dalı
English - English
{n} knowledge