underclothing, esp

listen to the pronunciation of underclothing, esp
English - Turkish
Esp iç çamaşırı
linen
{i} keten

O bana yarım düzine keten mendil verdi. - He gave me a half dozen linen handkerchiefs.

Tom keten ve yün arasındaki farkı bilmiyor. - Tom doesn't know the difference between linen and wool.

linen
{i} çamaşır

Kirli çamaşırlarını ortaya dökme. - Don't wash your dirty linen in public.

linen
(Tekstil) kelen çarşaf
linen
{i} masa örtüleri ve yatak çarşafları
linen
çarşaf

Annem yatağıma temiz çarşaf koydu. - My mother put clean linen on my bed.

linen
keten kumaş
linen
(yatak/masa/vb.) keten örtü
linen
keten çarşaf
linen
{i} iç çamaşırı, çamaşır
linen
{i} bez
English - English
linen
underclothing, esp
Favorites