uncomfy

listen to the pronunciation of uncomfy
English - Turkish

Definition of uncomfy in English Turkish dictionary

uncomfortable
{s} rahatsız

Yüzü kırmızıydı ve o sıcak ve rahatsız hissediyordu. - His face was red and he felt hot and uncomfortable.

Bu beni rahatsız ediyor. - This makes me uncomfortable.

uncomfortable
konforsuz
uncomfortable
rahat olmayan
uncomfortable
{s} tatsız

Göğsümde tatsız bir daralma hissettim. - I felt an uncomfortable tightness in my chest.

uncomfortable
nahoş

Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım. - I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable.

uncomfortable
{s} rahatsız edici

Rahatsız edici bir sessizlik vardı. - There was an uncomfortable silence.

O oldukça rahatsız ediciydi. - It was rather uncomfortable.

English - English
uncomfortable
uncomfy
Favorites