Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

unable to bear children; sterile

listen to the pronunciation of unable to bear children; sterile
English - Turkish

Definition of unable to bear children; sterile in English Turkish dictionary

barren
{s} çorak

Herkesin gidebileceği bir evi, sığınabileceği bir yuvası var. Benim evim çöllerdir, yurdum çorak topraklar. Kuzey rüzgarı ışığım, yağmurda bir tek paklanırım. - Everyone has a house to go to, a home where they can find shelter. My house is the desert, my home the barren heath. The north wind is my fire, the rain my only bath.

barren
(sıfat) kısır; verimsiz, çorak, kıraç; anlamsız, boş, faydasız, sonuçsuz; budala (Argo)
barren
yavan
barren
kurak
barren
meyvesiz
barren
(toprak) çorak
barren
sonuç vermez
barren
yararsız
barren
boş
barren
ürün vermeyen
barren
nispeten çorak arazi
barren
{s} anlamsız
barren
toprağı kumlu
barren
budala
barren
{s} kısır; meyvesiz; kıraç, verimsiz
barren
boş kafalı
barren
barrenness kısırlık
barren
{s} sonuçsuz
barren
çorak,kıraç
barren
barrenly kısır bir şekilde
English - English
barren

I silently wept as my daughter's husband rejected her. What would she do now that she was no longer a maiden but also barren?.

unable to bear children; sterile
Favorites