unable to be both true at the same time

listen to the pronunciation of unable to be both true at the same time
English - Turkish

Definition of unable to be both true at the same time in English Turkish dictionary

contradictory
çelişkili

Benim akıcılığım birçok durum için yeterlidir, fakat genellikle çelişkili durumlarımı ifade etmek için değil. - My fluency is sufficient for many situations, but not for expressing my — often contradictory — emotions.

Kızıl Kmerler çelişkili eylemlerini meşrulaştırmak için genellikle meseller kullanır. - The Khmer Rouge often used parables to justify their contradictory actions.

contradictory
{s} tutarsız
contradictory
mütenakız
contradictory
çelişken
mutually exclusive
(Bilgisayar,Teknik) karşılıklı dışarlayan
contradictory
birbirini tutmayan
mutually exclusive
ayrışık
mutually exclusive
Birbirini dışlayan, ayrışık, aynı anda her ikisi birden doğru olmayan
mutually exclusive
karşılıklı hariç
mutually exclusive
bir diğerinden bağımsız olarak hariç tutulan
contradictory
{s} karşıt
contradictory
{s} ters
contradictory
çelişkili iddia
contradictory
çelişkili/yalanlayıcı
contradictory
{s} aykırı

Söyledikleri şeyler hissettiklerine aykırı. - What they say is contradictory to their feelings.

contradictory
{s} çelişkili, çelişik, tutarsız
mutually exclusive
ayrışık,karşılıklı hariç
English - English
mutually exclusive
contradictory
unable to be both true at the same time

    Hyphenation

    un·a·ble to be both true at the same time

    Turkish pronunciation

    ıneybıl tı bi bōth tru ät dhi seym taym

    Pronunciation

    /ənˈābəl tə bē ˈbōᴛʜ ˈtro͞o ˈat ᴛʜē ˈsām ˈtīm/ /ənˈeɪbəl tə biː ˈboʊθ ˈtruː ˈæt ðiː ˈseɪm ˈtaɪm/
Favorites