Çocuklarım birer nimet.
- Mis hijos son una bendición.
Lütfen hikâyeyi bana bir defa daha anlat.
- Por favor, cuéntame la historia una vez más.
Babam bir devlet şirketi çalışanıdır.
- Mi padre es empleado de una empresa estatal.
Avokado, kalp hastalıklarının tedavisinde çok kullanılan kimyasal bir bileşik olan beta-sitosterol'un potansiyel bir kaynağıdır.
- La palta es una fuente potencial de beta-sitosterol, un compuesto químico muy utilizado en el tratamiento de las enfermedades cardíacas.
Uluslararası bir dil insanlık için oldukça kullanışlı olurdu.
- Una lengua internacional sería de enorme utilidad para la humanidad.
Ben bir ananas almak istiyorum.
- Quiero comprar una piña.
Ben iyi bir anne değildim.
- Yo no fui una buena madre.
And false Duessa in her sted had borne,.