umzug

listen to the pronunciation of umzug
English - Turkish

Definition of umzug in English Turkish dictionary

move
{f} kıpırdamak
move
{i} hareket

George trenin hareket etmeye başladığını hissetti. - George felt the train begin to move.

Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor. - Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.

move
{i} nakil
move
{f} ilerlemek
move
{i} oynama
move
(Askeri) kopya etmek
move
dama taş sürme
move
kımıldanmak
move
(Bilgisayar) taşı

Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı. - The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.

Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu. - Few elephants would volunteer to move to Europe.

move
müteessir etmek
move
gitmek

Tom gitmek için hiç bir şey yapmadı. - Tom made no move to go.

move
gelişmek
move
zamanını geçirmek
move
hareket ettirmek
move
etkilemek
move
taşınma

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik. - Our present house is too small, so we decided to move.

Yuriko, mobilya işine taşınmayı planlıyor. - Yuriko is planning to move into the furniture business.

move
(isim) hareket, oynama, oynama sırası, taşınma, nakil, hamle
move
Yerini değiştirmek
move
tesir etmek
move
muteessir etmek