umgezogen

listen to the pronunciation of umgezogen
German - Turkish
taşındı
English - Turkish

Definition of umgezogen in English Turkish dictionary

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir. - Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.

Kağıtları masadan kaldırdı. - She removed the papers from the desk.

removed
kaldırılan
moved
hareket ettirilmiş
moved
duygulanmak
moved
hislenmek
moved
(Bilgisayar) taşındı

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti. - It is five years since we moved here.

Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil. - Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.

moved
mütehassis olmak
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

Ağaçlar parktan kaldırıldı. - Trees have been removed from the park.

İşaret hemen kaldırıldı. - The sign was immediately removed.

removed
ortadan kalkmak
moved
{f} hareket ettir

Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler. - They moved up and down the keys.

Bunu hareket ettirelim. - Let's get this moved.

relocated
{f} yeniden yerleştir
relocated
yeniden yerleştirerek
moved
{s} etkilenmiş

Ben hikaye tarafından etkilenmiştim. - I was moved by the story.

moved
(sıfat) etkilenmiş
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
German - English