Turkish - English
Definition of uçurtma in Turkish English dictionary
- kite
Tom attached the string to the kite.
-Tom ipi uçurtmaya bağladı.
He flew a kite with his son.
-O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
- kite (a toy)
- the kite
- count
it s ı count.
- uçurtma uçurmak
- Fly a kite
- uçurtma uçurtmak
- To fly a kite
- uçurtma uçurma
- kite flying
- uçurtma uçurmak
- to fly a kite
- uçurtma şeklinde kalite damgası
- kite mark
- uçur
- blow off
- uçurtmak
- to have (someone) make (someone, something) go very fast
- uçurtmak
- to have (someone) fly (a kite); to have (someone) let (something) fly away
- uçurtmak
- to have (someone) blow (someone, something) up
- uçurtmak
- to have (someone) deprive someone of (a limb)
- uçurtmak
- to have (someone) praise (someone) to the skies
- uçurtmak
- slang to have (someone) steal (something)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of uçurtma in Turkish Turkish dictionary
- Uçurtmak işi. Üzeri renkli kâğıtlarla kaplanmış, genellikle çokgen biçimindeki bir gövde ve süslü bir kuyruktan oluşan, sicimle bağlanarak rüzgâr yardımıyla uçurulan bir çeşit oyuncak: "Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister."- A. Ş. Hisar
- Üzeri renkli kâğıtlarla kaplanmış, genellikle çokgen biçimindeki bir gövde ve süslü bir kuyruktan oluşan, sicimle bağlanarak, rüzgâr yardımıyla uçurulan bir çeşit oyuncak
- Uçurtmak işi
- çerken
- uçurtmak
- Uçma işini yaptırmak, uçmasına yol açmak
- uçurtmak
- Uçmak işini yaptırmak, uçmasına yol açmak
Related Terms
uçurtma
Hyphenation
u·çurt·maPronunciation
Resimler
Favorites