Ladies and gentlemen, welcome aboard.
- Bayanlar ve baylar, uçağa hoş geldiniz.
They were on board the same airplane.
- Onlar aynı uçağa bindiler.
A few passengers went on board the plane.
- Birkaç yolcu uçağa bindi.
The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour.
- Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
An airplane had flown over the mountain.
- Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
This aircraft is capable to dogfight and bomb at the same time.
- Bu uçak it dalaşı yaparken, bombalama yapabilme kabiliyetine sahip.
My friend is studying aircraft engineering.
- Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.
The plane arrived exactly at nine.
- Uçak tam olarak dokuzda vardı.
The plane took off on time.
- Uçak zamanında kalktı.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.