O, tipik bir Gotik Kilisesidir.
- It is a typical Gothic church.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.
- My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.
Bir kamyon, genellikle bir arabadan daha fazla benzin kullanır.
- A truck typically uses more gas than a car.
Bir arazi aracı genellikle bir arabadan daha fazla benzin kullanır.
- An SUV typically uses more gas than a car.
Tipik olarak, insan gebeliği her biri yaklaşık üç aylık üç trimestere ayrılır.
- Typically, human pregnancy is divided into three trimesters of approximately three months each.
Onun mizah tipik Fransız, çok esprili.
- His humor is very witty, typically French.
Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
- Japan has many different characteristics.
Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
- These are characteristics of the spoken language.
böyle çevirisi ama türkçedefazla kulanılmaz bu kelime.
Aurora, kutup bölgelerindeki karakteristik bir olaydır.
- The aurora is a phenomenon characteristic of the polar regions.
Tom karakteristik küstahlığı ile her şeyi reddetti.
- With his characteristic impudence, Tom denied everything.
Tipik olarak, insan gebeliği her biri yaklaşık üç aylık üç trimestere ayrılır.
- Typically, human pregnancy is divided into three trimesters of approximately three months each.
That way of talking is typical of him.
- It is typical of him to talk that way.
It is typical of him to talk that way.
- That way of talking is typical of him.
... around this monument a traditional turkish village with his typical wooden ...
... gigantic architectural scale so typical of the imperial ottoman style ...