two; a couple of

listen to the pronunciation of two; a couple of
English - Turkish

Definition of two; a couple of in English Turkish dictionary

pair
{f} eşleşmek
pair
eş olmak
pair
{f} çiftleş
pair
(fiil) çift olmak, çiftleştirmek, eşlemek, evlendirmek, çiftleşmek, eşleşmek
pair
çift çift koymak veya düzenlemek
pair
{i}

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil. - This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.

Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler. - The boys and girls paired off for the dance.

pair
çift çift düzenlemek
pair
{f} çiftleşmek
a couple of
iki

Tom'a iki soru sordum. - I asked Tom a couple of questions.

O benden yalnızca iki yaş büyük. - He's only a couple of years older than me.

pair
eşleştirmek
pair
iki adet
pair
(Tıp) Çift çift dizmek veya dizilmek
pair
eşlik etmek
pair
karı koca
pair
bir erkekle bir dişiden ibar
a couple of
1. iki. 2. birkaç
pair
{f} çiftleştirmek
pair
{f} eşlemek
pair
{f} evlendirmek
pair
{i} iki parçadan oluşan şey
English - English
pair
a couple of
more than one but indefinitely small in number; "a few roses"; "a couple of roses"
two; a couple of
Favorites