two times

listen to the pronunciation of two times
English - Turkish
iki kez

Ben iki kez intihar girişiminde bulundum. - I have attempted suicide two times.

Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar. - Most people brush their teeth at least two times a day.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

O iki kere düşünmezdi. - He wouldn't have thought twice.

twice
iki katı

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük. - Your income is about twice as large as mine is.

twice
iki kez

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Dişlerini günde en az iki kez fırçala. - Brush your teeth twice a day at least.

twice
iki defa

İki defa Fuji Dağı'na tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell Tom twice to do something.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
English - English
twice, on two different occasions
twice

If I were you, I wouldn't think twice — but thrice. - If I were you, I wouldn't think two times, but three times!

I only used it twice. - I've only used this two times.

two times
Favorites