English - Turkish
Definition of two; a couple of in English Turkish dictionary
- pair
- {f} eşleşmek
- pair
- eş olmak
- pair
- {f} çiftleş
- pair
- (fiil) çift olmak, çiftleştirmek, eşlemek, evlendirmek, çiftleşmek, eşleşmek
- pair
- çift çift koymak veya düzenlemek
- pair
- {i} eş
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
-This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.
Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.
-The boys and girls paired off for the dance.
- pair
- çift çift düzenlemek
- pair
- {f} çiftleşmek
- a couple of
- iki
Boston'da iki ay geçirdim.
-I spent a couple of months in Boston.
Tom bu barda haftada iki kez şarkı söyler.
-Tom sings at this bar a couple of times a week.
- pair
- eşleştirmek
- pair
- iki adet
- pair
- (Tıp) Çift çift dizmek veya dizilmek
- pair
- eşlik etmek
- pair
- karı koca
- pair
- bir erkekle bir dişiden ibar
- a couple of
- 1. iki. 2. birkaç
- pair
- {f} çiftleştirmek
- pair
- {f} eşlemek
- pair
- {f} evlendirmek
- pair
- {i} iki parçadan oluşan şey
Related Terms
English - English
Definition of two; a couple of in English English dictionary
- pair
- a couple of
- more than one but indefinitely small in number; "a few roses"; "a couple of roses"
Related Terms
two; a couple of
Hyphenation
two; a cou·ple ofPronunciation
Resimler
History
Favorites