Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
tutunma
Turkish - English
Definition of
tutunma
in Turkish English dictionary
hold
(İnşaat)
adhesion
adsorption
adherence
Related Terms
tutunmak
cling
tutunmak
hold on to
tutunma
noktası
foothold
tutunma
filizi
cirrus
tutunma
noktası
footing
tutunmak
{f}
hang on
tutunmak
hold on
tutunmak
{f}
catch
tutun
adsorb
tutunmak
fasten onto
tutunmak
hold out
tutunmak
hold to
tutunmak
last
tutunmak
take on
tutunmak
hold
tutun
fasten onto
tutunmak
hold down
fiziksel
tutunma
(Fizik)
physisorption
kimyasal
tutunma
chemisorption
tutun
smoke
tutunmak
to apply (leeches) to oneself
tutunmak
to get firmly established in (a place)
tutunmak
get a grip
tutunmak
to wear (a yashmak)
tutunmak
to take hold (of); to hold out/on, to hang on, to endure; to catch on, to take on; to last
tutunmak
fasten on
tutunmak
to use (a straight razor)
tutunmak
to keep oneself at (a certain level)
tutunmak
to light into, berate
tutunmak
to hold on to, hang on to; to cling to
tutunmak
get a toe hold
Turkish - Turkish
Definition of
tutunma
in Turkish Turkish dictionary
Tutunmak işi
Related Terms
tutunmak
Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
tutunmak
Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak: "Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan pancurlarına tutunarak odasına girdim."- M. Ş. Esendal
tutunmak
Kendi üzerine koymak, kullanmak
tutunmak
Sataşmak, çıkışmak: "... anam sabahleyin evine giden Naime adındaki kıza tutunmuş. İkisini de ağlatıncaya kadar söylemiş."- M. Ş. Esendal
tutunmak
Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
tutunmak
Sataşmak, çıkışmak
tutunmak
Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
tutunma
Hyphenation
tu·tun·ma
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
tutunma
consistent
sob story
More...
Clear
Favorites
More...
Clear