tutarlı

listen to the pronunciation of tutarlı
Turkish - English
consistent

You are not consistent. - Sen tutarlı değilsin.

Her behavior is consistent with her words. - Onun davranışları sözleriyle tutarlı.

(Hukuk) coherent

The argument is rigorous and coherent but ultimately unconvincing. - Bu tartışma titiz ve tutarlı ama sonuçta inandırıcı.

Don't expect a coherent answer. - Tutarlı bir cevap beklemeyin.

consistent; coherent
logical
consistent, coherent, consequent
modest
steady
consequent
sequacious
tutarlı olan
coincident
tutarlı olarak
consistently

In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral. - Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.

tutarlı olmak
cohere
tutarlı olmak
to cohere
tutarlı olmak
coincide
tutarlı olmak
hold together
Turkish - Turkish
tutarlı
Favorites