Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
- This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
- Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
Hepinizi sırayla dinleyeceğim.
- I'll hear all of you in turn.
Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler.
- They sang on the stage in turn.
Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım.
- If I'm to become a regular, I have to work twice as hard as the rest.
Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım.
- I'm just a regular office worker.
Brezilya eyaletlere bölünmüştür ve bunlar sırasıyla belediyelere bölünmüştür
- Brazil is partitioned into states, which in turn are partitioned into municipalities.
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
- Turkish is a very regular and logical language.