Tom was wearing an orange jumpsuit and his hands were cuffed in front of him.
- Tom turuncu bir tulum giyiyordu ve elleri önünde kelepçeliydi.
Tom usually wears dungarees.
- Tom genellikle tulum giyer.
Mary wore a jumpsuit.
- Mary bir tulum giydi.
Tom zipped up his jumpsuit.
- Tom tulumunun fermuarını çekti.