tuer

listen to the pronunciation of tuer
French - Turkish
öldürmek; kırıp geçirmek
öldürmek

Onu öldürmek için, ona saldırdı. - L'homme l'a agressée avec l'intention de la tuer.

İkisini öldürmek üzereydi! - Il a failli les tuer tous les deux !

oldurmak
öldürtmek
öldür

İşte bu. Beni öldürecekler. - Ça y est. Ils vont me tuer.

Her şeyi geç, bu adam bir keresinde benim babamı öldürmeye kalkıştı. - Après tout, cet homme a tenté de tuer mon père à un moment.

French - English
{v} smite
{v} slay
{v} despatch
kill, murder; slay, destroy
kill

He barely missed being killed in the accident. - Il a failli se faire tuer dans l'accident.

This bomb can kill many people. - Cette bombe peut tuer beaucoup de personnes.

kill off