Tom'a gerçekten dokunuldu. - Tom was genuinely touched.
Tom'a gerçekten dokunuldu.
Tom was genuinely touched.
Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu. - Tom seemed genuinely surprised when I told him that Mary had left town.
Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu.
Tom seemed genuinely surprised when I told him that Mary had left town.