true, factual

listen to the pronunciation of true, factual
English - Turkish

Definition of true, factual in English Turkish dictionary

veritable
{s} hakiki
veritable
gerçek
veritable
tam
veritable
veritablenessgerçeklik
veritable
hakikat
veritable
veritablygerçekte
veritable
{s} gerçek, hakiki; ... gibi bir şey: This place is a veritable museum. Burası müze gibi bir yer
English - English
veritable
true, factual
Favorites