Tom kendisine kızgın görünüyordu.
- Tom seems to be annoyed with himself.
Tom biraz kızgın görünüyordu.
- Tom looked a little annoyed.
Tom'un yüzünde rahatsız olmuş bir görünüm vardı.
- Tom had an annoyed look on his face.
Tom rahatsız olmuş görünüyor.
- Tom seems to be annoyed.
O unutkan oldu, bu onu şiddetle sinirlendirdi.
- He became forgetful, which annoyed him intensely.
O her zaman oraya geç geldiği için sinirlendi.
- He's annoyed because she always gets there late.
O unutkan oldu, bu onu şiddetle sinirlendirdi.
- He became forgetful, which annoyed him intensely.
Son zamanlarda söylediği en ufak şeye bile sinirlenir oldum.
- Recently I get annoyed at the slightest thing he says.
O bekletildiği için sinirlenmişti.
- She was annoyed because she had been kept waiting.
Tom gözle görülür şekilde sinirlenmişti.
- Tom was visibly annoyed.